30 Ağustos 2009 Pazar

Farilya Yelken



Gündoğan, yanıbaşımızda olmasına rağmen bütün yaz uğramadığımız komşumuz konumunda. Ne kadar yakın olsakta, arabasız ulaşım hiçte olması gerektiği gibi kolay değil. Komşuya gitmek için, illa Bodrum'a gidilecek (ki onun içinde 2 minibüs değiştirilecek), ordan tekrar Gündoğan arabasına binilecek, falan filan. Bu rotayı düşünmek bile yorgunluk yaptığından, yaz başında beri hiç o tarafa gitmedim. Bodrum'a yeni yerleşenlerin itme gücü de olmasa, yine gidemezdim.

Annemlerin arkadaşları olan yeni komşularımız ile Gündoğan'da bulunan Farilya Yelken Restaurant'a gittik. Bodrum'a taşınınca aldıkları '93 model Wrangler Jeep'e binmek için can atarken ben, yan koya yolculuk iyi bir fırsat oldu. Düz yolda bile giderken bile acayip sallayan araba, acelen yoksa şahane bir araç. Bodrum'un ışıksız yollarında ilerlerken, rüzgarı 360 etrafında hissetmek, gökyüzüne baktığında milyonlarca yıldızı tek tek seyretmek için harika... Restorana dönecek olursak, Farilya nedir diye sorunca, Gündoğan'ın eski adı olduğunu öğrendim, aynı Müskebi'nin Ortakent'in eski adı olduğu gibi. Deniz kenarında da masaları olan restaurantın iç tarafında rahat rahat oturduk. Sokakların ve restaurantın boşluğu dikkat çekiciydi, ramazana ve günün maçına yorduk. Servis gayet iyi, mezeler fena değildi ama Bodrum akşamlarımın baş tacı deniz börülcesi ve kabak çiçeği dolması hayal kırıklığına uğrattı. Komşu restoranlar gazetelerdeki köşe yazılarında nasiplerini alıp dolup taşarken, bizim restoranın sinek avlıyor oluşu bize yaradı.

Hiç yorum yok: