27 Kasım 2011 Pazar

Şükran Günü



Bu yolu seviyorum. Bu yolun gittiği evi yoldan çok seviyorum. Yengem ne zaman telefon etse, koşa koşa Demirciköy'ün yolunu tutuyorum. Son zamanlarda baktı ki, ben de çok keyif alıyorum, bir organizasyon olduğunda mutlaka haber veriyor. Mutfağa girince, kafam acayip dağılıyor. Kasım ayının 4. pazarı şükran günü yemeği için aileyi toplamaya karar verince yardım için ben de yerimi aldım yengemin mutfağında. En az hindi kadar önemli pumpkin pie ile softa düzenlemesi bana kaldı. İlk defa hamur açtım, kendim yaptım diye (demiyorum:) ilk defa pumpkin pie'ın tadına baktım. Bizim bildiğimiz kabak tatlısından farklı olarak içinde bol bol baharat bulunuyor. Azı yetiyor, dondurma ve kremasız kesinlikle yenmiyor.



11 kiloluk hindiyi sabahtan koyduğumuz fırın akşama kadar tam güç çalıştığından, pie, stuffing ve muffinlerin son dakikada fırına girmeleri sıcak sıcak sıcak servis edilmeleri için bir avantaj. Thanksgiving masa süslemesi bana kaldığında biraz çekinsem de, inanılmaz eğlenceli. Ben de daha sık masa süslemesi yapmalıyım ve daha yaratıcı olmalıyım diye düşünüyorum. Martha Stewart her daim ilham için iyi bir başlangıç olabilir gibi.

21 Kasım 2011 Pazartesi

See You Later, Downstream...



Londra'dan Le Gun, Bare Bones ve Heretic grubu artistleri geldi ve 16-20 Kasım'da workshop düzenledi. İpek baskı tekniğini çok görmek istememe rağmen, workshopa katılamadım ama kapıdan uğradım, kendileriyle tanıştım ve taze işlerinin keyfini çıkardım. Tek tek üretmek yerine, grup halinde çalışıp farklı çizgileri nasıl harmanladıklarını gördüm, bol bıyıklı, uçan dönerli, fesli, nişanlı çizimlerini kendime çok yakın buldum. Ne de olsa, bugünlerde ben de değişik bıyıklar ilüstrasyonları arasında yuvarlanıp gidiyorum... Kendileri pek yakında, GİYÇEK'te.



Dükkan