25 Ağustos 2008 Pazartesi

Persepolis



2007 cannes film festivali'nde jüri özel ödülü'nü kazanmış bir film, Persepolis. 70 sonrasi Iran'i, Iranli bir kizin gozunden, kalbinden, hafizasindan aktaran belgeselimsi bir animasyon. Olaylarin trajikliginden midir, yoksa kurgu degil de gercek oldugundan mi (Marjane Satrapi'nin otobiyografisidir nitekim) karar veremiyorum ama icimi fena yapti kendisi.

Din, devrim, savaş gibi konulari, çizgi roman ve animasyonla anlatmak oldukca farkli ve basarili bir yaklasim olmus bence. Gorselleri tamamen bir butunluk icinde gormesem de, beni rahatsiz etmediler, hatta siyah-beyaz yalin cizgileri beni yapima daha da cok cekti diyebilirim. Animasyon olmasaydi bu kadar etkileyici olur muydu bilemiyorum, onunda daha farkli artilari olurdu heralde...

Gelelim zihnimden gitmeyenlere... Kuvette sarap icin uzum ezen kadina, sevgili tarafindan aldatilan kizin olaylari aniden farkli algilamaya baslamasina, buyukannenin ogutlerine vb. daha bir cok ayrintiya bayildim. Ama beni cildirtan ayrintilar daha coktu dogal olarak. Hastanenin basina gecen adama, sokaklardaki ahlak zabitalarina, kara carsafin ozgurluklerinin bir simgesi oldugunu savunan hocaya cildirdim mesela Sinirlerimi yerinden oynatmayi basardi sonuc olarak, olmasi gerektigi gibi. Yoksa bizde bu cizgi de agir agir ( yoksa hizli mi desem?) ilerliyoruz demek istemiyorum, ama bazi ayrintilar ole tanidik cagrisimlar yapiyor ki, insan dusunmeden, uzulmeden edemiyor. Yillar gectikce, zaman ilerledikce biz neden geri gidiyoruz? Geriye gitmeyi savunanlari bu ulke, bu insanlar nasil destekliyor? Insanlarin cahilliginden ve tabii ki de en basta zaaflarindan goz goregore bu adiler nasil yararlaniyor, insanlarin gozlerinin icine bakarak piskincene yalan soylemekten gocunmuyor...

Hic bir seyin siyah ya da beyaz olmadigini, arada grilerinden de oldugunu biliyorum, dolayisiyla aktarilanlarin hem bu filmde, hem gercek hayatta bazilarinin abartildigini dusunenleri de anliyorum ama ayrintilar o kadar guclu, o kadar carpici ki... Insan basina gelmesinden korkuyor filmdeki gerceklerin ama yine de bir sey yapamiyor, yapmiyor. Kendi basina gelmeden, isin trajikligini farketmediginden harekete gecmiyor, zaten sonrada her sey icin gec olacak, ati alan uskudar'i gececek...

Hiç yorum yok: