9 Şubat 2009 Pazartesi

Yakup 2



Minik kardesim, her gecen gun biraz daha buyuyor ve beni sasirtmaya devam ediyor. Gecen seneye kadar araba kullanmakla hic bir alakasi yok iken, yakin arkadaslari bir bir ehliyet alip sofor koltuklarina kurulunca, kendisinin de meraki bir anda depresti. Hemen kursa yazilindi, site ici turlara baslandi, sinavlara girildi. Yok parmak izi verdi, yok bilmem ne harci yatirdi, hic birini (ilk defa!) hic usenmeden surekli Beykoz emniyete defalarca tasinarak halletti. E o butun bunlarin ustesinden gelip, ehliyetini eline alinca, sira ehliyeti islatmaya geldi. Bizde ailecenek gecenlerde yeni kesfettigimiz Asmalimescit sokagindaki "Yakup 2"nin yolunu tuttuk.

Oncelikle bu aralar cok hosuma gitmeye baslayan Asmalimescit hakkinda bilgi vermek istiyorum. Bunu yapmanin en iyi yolunun Murat Belge'nin arastirmalarindan gectigini dusundugumden, Tarih Vakfı Yurt Yayınları arasında bastırılan "İstanbul Gezi Rehberi"nde Asmalımescit ve Yakup hakkındaki yazdiklarini direk buraya aktarmak lazim diye dusunuyorum.

"Asmalımescit ilginç bir sokaktır. Burada şimdi Refik ve Yakup gibi, aydınların da pek rağbet ettiği oldukça kurumlaşmış, ama gelenekten kopmamış meyhaneler var. Yakup’un yerinde, Maltalı Levanten Mizzi’nin İngilizce ve Fransızca yayımladığı "The Levant Herald" gazetesi çıkarmış. Bu sırada, ilerideki köşedeki bina da, ünlü opera bestecisi Donizetti’nin kardeşi, İstanbul’da saray Mızıka-i Hümayunu’nu kuran, şefliğini yapan, Osmanlılar’a marşlar besteleyen Donizetti Paşa’nın evidir. Antikacılığın "Sosyete mesleği haline gelip, İstanbul’un dört bir yanına yayılmadan önceki dönemlerde", Asmalımescit antikacı dükkanlarının bulunduğu bir sokaktı. "En yaldızlı paşa konağı mobilyaları" ile en "süslü" avizeler bu sokakta satılırdı. Sonra pek bir perişan hale geldi. Fakat her zaman bir özelliği oldu. Asmalımescit’in iki yanına dizili binaların bodrum katlarındaki "Hanımlı ve de bazen sazlı", "Efkar meyhaneleri" faaliyetini sürdürüyor."

Yakup 2, Asmalimescit sokaginda Yakup Arslan tarafindan acilmis bir meyhane. Yakup Arslan’ı yillar once Asmalımescit’e getiren amcası Refik'mis. Refik bu bölgede meyhanesi ile ün yapınca Rize’den yeğeni Yakup’u getirmis. Yakup, 1975 yılında Rize’den İstanbul’a gelip amcasının meyhanesinde komi olarak çalışmış. Yeterince pisince once Yakup 1’i, daha sonra Yakup 2’yi açmış Yakup Bey. Gerci bugunlerde Yakup 1 yok ama "Yakup 2" basarili bir sekilde hayatina devam ediyormuş. Internette okuduguma gore kimi Yakup 2'ye entel meyhanesi, kimi Istanbul’un eski Rum meyhanelerinin benzeri, kimi de içkili lokanta diyor. Dipdibe masalarina ragmen genis ve ferah salonunda hizmet veren meyhanenin duvarları eski tiyatro, konser, sergi afişleri, gazetelerden, dergilerden kesilmiş yazılar ve resimlerle kaplı. Butun bu ayrintilar cok hos, nostaljik bir hava yaratiyor.

Sonuc olarak; baliktan ete, zengin meze cesitlerinin esliginde rakidan saraba cesit cesit lezzetle senlendigimiz bu "ehliyet islatma" gecemiz oldukca keyifli gecti. Yaprak cigeri cok meshur olmasina ragmen, yine benim gonlumu fethedemedi ama ince ince dilimlenmis kizarmis patatesleri beni bende aldi, hafizamda yer etti. Rezervasyonsuz yer bulmanin imkansız oldugu duydugumuz Yakup'a o kadar erken gittigimiz icin de, geceyi 12 olmadan noktalamaya karar verdik. Dolayisiyla restoran sahibinin masalari birbir dolasmasini ve hal hatir sormasini goremedik ama yine de mutlu mesut, cakirkeyif ayrildik meshur Yakup 2'den.

Hiç yorum yok: