18 Şubat 2009 Çarşamba

Mc



Guyya baska caremiz yoktu. Tek cikis yolumuz oydu. Isin asli, bizim uyarilarin hic birine kulak asmamamiz ve yine bildigimizi okumamiz. Gorkem New York seyahatimizin ikinci gunu hasta olup, evden cikamaz hale gelince ve zaten kisacik olan tatilini ufak ufak heba edince, gonlum daha fazla buna el vermedi. Ertesi gun Gorkem'i lahana gibi giydirip, sokaga cikardim. Insani iligine kadar donduran soguk havadan baska derdimiz yok iken, birden kar yagmaya baslamasin mi? Bir bu eksikti dedik ve yemek yiyecek bir yer aramaya basladik. Sanki Times Square'de degiliz... yiyecek hic bir sey bulamadik ve kendimizi denize dusenin yilana sarilacagi gibi McDonalds'a attik. Kendisini yakinen taniyoruz ya...



Broadway'da olmanin verdigi sasali giris disinda, tam bir felaketti. Once restoran cok buyuk geldi, sonra da buyuklugune nazaran cok kalabalik. Duvarda 'occupancy by more than 569 persons is dangerous and unlawful' yazisini gorunce icerinin sinirlarini zorladigini dusundum. Zar zor siparis verip, tepside degil pakette yemekleri aldiktan sonra,Gorkem'in bir yer bulmasina oldukca sasirdim. Icerisi insanin icine daral getirecek gibi olsa da, en azindan kardan kactik ve yiyecek bir seyler bulduk diye sevinecekken, southern style chicken ile baya bi hayal kirikligina ugradim. Ekmegi kaldirinca manzaradan o kadar memnun olmadim ki, fotografini cekme ihtiyaci hissettim. Ama daha sonra bu sandvici google'da aratinca, bir suru insanin ayni fotografi cekip nete koydugunu farkettim. Dolayisiyla hareketimin maruz gorulecegini umuyorum. Benim tavugumun tadi fena, Gorkem'in cheese burgeri benimkinden fena olunca iyice sogudum gencturcell'i ile bir alana bir bedava diye bizi kandiran McDonalds'a. Bir daha kesinlikle Mc'e gelmem nidalariyla terkettim restorani. Bakalim bu kararliligim ne kadar surecek.

Hiç yorum yok: