16 Şubat 2009 Pazartesi

Ripley's



Robert Ripley tarafindan 1918'de kurulan Ripley's Believe It or Not!, yillar boyunca buyuyen ve gelisen bir eglence markasi. Bu markanin amaci ilk gunden beri, gercekliklerini sonuna kadar sorusturup kanitlanan acayip olaylari, sira disi kisi ve nesneleri arastirmak, bir araya toplamak ve supheli ama merakli gozlerle bakan insanlarin seyrine sunmak. Ve elbette kafalarda olusacak soru isaretlerine sebebiyet vermek. Her bir parcada kisilere, "acaba?", "yok artik!", "daha neler..." dedirtmek ve eglendirmek.

Ufak ufak duyurular ile ise baslayan ve insanlara "If you see it on Ripley's, you can bet that it's real!" dedirten Ripley, giderek populerlesince degisik formatlarda insanlarin karsisina cikmis yillar once, radyo ve televizyon sovlari, muze zinciri ve yayinlari ile baya unlu olmus. Meshur oldukca insanlarin meraki ve katilimi artmis, kendi ilgincliklerini paylasmak ve bu kurumsal muzenin parcasi olmak istemisler. E muze giderek buyumus, her gecen gun de giderek buyumeye devam ediyor.

40 yil dusunsem, Ripley's'e gitmek aklimin ucundan gecmezdi ama Serdar ve Gorkem bi bakalim diyince, bende kendimi icerde buldum. Cokta etkileyici bulmadigim bu muzenin tadini cikarmak icin elimden geleni yaptim. Kabul ediyorum bol bol "acaba?", "yok artik!", "daha neler..." dedim, belki de coguna inanamadigim icin etkilenmedim. Iste gorduklerimizden ufak bir secki...



Icerde neler yoktu ki... 70.000 puldan yapilmis bir tablodan (oldukca etkileyiciydi), catalini, kamyonun anahtarini yutmus insanlarin, ustuste iki tane ampul yutmus yilanin x-raylerine, uc bacakli bir adamin ya da iki eliyle de ters, duz, bas asagi yazabilen bir kadinin fotograflarindan, 4 yaprakli yonca bulunca sevinenlere inat hayati boyunca 30,179 adet 4 yaprakli yonca (hatta bunlarin 8 tanesi 5 yaprakli, 65 tanesi 6 yaprakli, 6 tanesi 7 yaprakli, 2 tanesi 8 yaprakli, 1er tane de 9 ve 10 yaprakli yonca imis (ben Ripley's'in yalancisiyim)) bulan bir kadinin hikayesine gibi abidik gubidik bilgiler bulmak ve fotograflari gormek, kimisinin filmlerini izlemek mumkun. Belki 3 bacakli adami kendi gozumle gorsem, ya da yoncalar onume serilse etkilenirdim (olabilirdi halbuki bu, neden olmadi anlamadim.. cunku 1937 yilinda yoncalari toplamaya baslayan kadin, 37 yil sonra koleksiyonunu Ripley'e bagislamis...) ama resimler, vidyolar gormek beni pek sarmadi. Tamam enteransi, sasirtti ama o kadar iste.

Hiç yorum yok: