Hayatimiz kosturmacayla geciyor. Once o sinav, bu sinav diye okula, dersaneye ve ozel hocalara tasiniyoruz hafta ici/hafta sonu demeden. Sen bu sinavi bir kazan, ondan sonra rahatsin tesellilerine inaniyoruz. Universiteye girince elbette ki hic bir sey bitmiyor, hayatimiz iyice karisiyor. Sinavlara, projeler ekleniyor. Kimimizi tez, kimimizi staj derdi sariyor. Kepi atinca bir oh cekerim belki diye dusunurken, bu sefer is arama, bulamama, yaptigin isten tatmin olamama sıkıntısı alip basini gidiyor. Bu kosusturmaca icinde, sukurler olsun bayram tatillerimiz ya da somestirimiz, yazimiz oluyor da, kendimize zaman ayirabiliyoruz. Bu aralarda genelde yaptigimiz ayni tip seyleri yapiyoruz. Tatil uzunsa, yurtdisina gitsem diye dusunuyoruz. Bi Italya'ya gitsem daracik sokaklarinda gezsem diyoruz mesela, ya da kisa aralarda, haftasonlarinda evimizden basimiz uzatip uzak bir yere cikamiyoruz, hepsi birbirinin ayni kafeler, restoranlar ve en nefret ettigim alisveris merkezlerine tikilip kalmis durumdayiz. Simdi farkediyorum ve kiziyorum kendime, son 10 yilimin hic bir zaman dilimini neden bu sehire ayirmadim diye. Bizim sokaklarimizi (bizim onlarin sokaklarini yaptigimiz gibi) karis karis gezen yabancilari kiskaniyorum.
Ne yasadigim, ne calistigim yer bana kafamdaki Istanbul'u cagristiriyor. Istanbul diyince artik aklima sadece trafik geliyor. En son ne zaman vapura bindim hatirlamiyorum ya da ne zaman Cengelkoy'de, Bebek'te bogaza karsi cay ictim. Dunyanin her tarafindan insanlarin gezip gormeye geldigi bu sehirde, insanlarin tadini cikardigi seylerin tadina en son ne zaman baktim?
Ve arsivimde eski bir kitabim oldugunu hatirladim. Meger Murat Belge'nin Istanbul Gezi Rehberi tam benlikmis. Sanirim Istanbul'u daha yakindan tanimaya Galata, Pera, Beyoglu bolgesinden basliyacagim, sokak sokak dolasicam.
4 yorum:
bu kararınızla sizi takdir ediyor, önünüzde saygıyla eğiliyorum!
aslında yurtdışındaki şehirler yerine öncelikle güzelim İstanbul'umuzu karış karış bilmemiz gerekiyor da niyeyse olmuyor...desenize bundan böyle yollar iyice sizden sorulacak...:D yolların fatihi sayın OTMAN!Tuzla taraflarına yolunuz düşerse beni de alınız yanınıza:D çocukluğumuzun Hayvanat Bahçesi'ne gideriz belki?! :)
tuzla tarafina yolumuz da duser, istedigin yere de gideriz ama asil sen gelsene bu tarafa...
bu yaziyi yazarken, arkadaslarimdan "aaa bende gelmek istiyorum, ne zaman nereye gidiyoruz gozde" nidalari beklemistim ama kimseden bu tarz bir tepki alamadim. ne yalan soliyim, biraz yikildim;(
ya aslında ben öle bi nidada bulunmak istedim ama belki sen bunu tek başına yapmak istiyorsundur diye atlayamadım, tuzla'yı öne sürdüm...yoksa çok isterim:)hem sana yardımcı olurum, çantalarını tutarım,vs... ki sen daha rahat foto çekebilesin:D 1 gün önceden bana haber verilmesi şartıyla:P pazar günleri olabilecek olan gezintilerine katılabilmek ümidiyle...
Valla Gozde, ben gec de olsa atliyorum tabi ki de bu dusunceye...sen zaten biliyorsun...dedim ya hatta sana da...ben cok da fazla gercek Istanbul'un gercek mahallelerinden pek disari cikmayi dusunmuyorum gelince...kediler ve kopekler ve de turistlerle ara ara donup dururuz bir Orhan Pamuk kitabi, Ara Guler fotografi ya da Sezen Aksu sarkisi icinde gibi...
en uzak olarak da adalara gidip bisiklete binerim ki o da zaten gercek Istanbul'un parcasi... :))
Yorum Gönder