1 Nisan 2009 Çarşamba

Terkedilmis Guzellik

Kıs geride kaldı. Gunleri haftalar, haftaları aylar kovaladı ve ben zamanın nasıl gectigini anlamadan, benim icin vazgecilmez oldugunu dusundugum kayaga bir kere bile gidemeden ilkbahar geldi. Baharlar actı, toprak guzel kokusunu salmaya, gunes daha guzel ısıldamaya basladı. Saatleri ileri almamizla da gun isigindan daha fazla yararlanma basladik. Yani butun o buyuk kayak askıma ragmen; ben tam karı, kayak kaymayı sonunda aklımdan cıkardım derken Gorkem kayaga gidelim diye tutturdu. Bu istegi once ne kadar ciddiye almasamda o kadar ısrar etti ki, kar var mı, oteller acık mı, hala kayak kayılır mı ki diye aklıma kurt dustu...

Meger hala kar varmıs. Kartepe'de yaklasık 1m, Uludag'da 3 metre... Fakat kar olmasına ragmen, oteller kepenkleri indirmis. Ne de olsa mart bitti, nisan geldi diye sezonu kapanmislar. Oteller yazlik yerlerdeki isletmelerini hazir etmek icin calismaya koyulmuslar. Sansimiza otellerden biri haftasonu buyuk bir konferansa ev sahipligi yapacagi icin kapanmamis. Sonuc olarak bize ve bizim gibi sona kalan (iki elin parmaklarini gecmeyecek) diger misafirlere ev sahipligi yapmakta bu otele kaldi.

Sali, carsamba ufak bir kacamak yaptik ve Uludag'in yolunu tuttuk. Kirk yil dusunsem boyle bir Uludag'in bizi agirlayacagini hayal edemezdim. En son ne zaman Uludag'a gitmistim hatirlamiyorum, ama sonrasinda Uludag'a gitmek aklimdan her gectiginde beni bu fikirden caydiran insan seli, telesiyej sirasi, gece gunduz dinmeyen gurultusu ile igne atsan yere dusmeyecek kadar kalabalik pistleri beni bu fikirden hep sogutmustu...



Bu sefer bir degisiklik oldu, bir ilk ve ben kendisini taniyamadim. Tamamen terkedilmis bir durumda, sadece bize ev sahipligi yapan daglar ve bize calisan liftler cok keyifliydi. Cebimdeki muzigimle dagin sessizligine yayin yaparak kayak kaydim. Gecen sene Barzio'da tek gun kayak kayma rekorumu kirarak, iki gun karin tadini cikardim. Evvelsi gun yagan yagmur dolayisiyla agirlasan kar, yer yer beni oldukca yordu ama temiz hava, acik bufe bol gida, trafiksizlik, sessizlik, bilgisayarsizlik, internetsizlik, mailsizlik, insansizlik, yesillik, daglarin, karlarin ve agaclarin verdigi dinginlik ruhumu dinlendirdi.


1 yorum:

mrlmrl dedi ki...

ohhh ne iyi yapmışsınız...ii ki gitmişsin be köstem...bu sene sensiz oldu belki ama seneye söz senle! :) org. benden, sucuk ekmek şirketten:P