26 Nisan 2009 Pazar

Camekan Sokağı



Bankalar Caddesi ustundeki Kamondo Merdivenlerinden yukari cikip, Avusturya Lisesi, Avusturya Sen Jorj Hastanesi ve Beyoğlu Göz Hastanesini gectikten sonra, vitrinin arkasi cesit cesit tatlilarla dolu Konak Pastanesi'ni sagima, Bereketzade Camii'ni soluma aldim ve sonu Galata Kulesine cikan Camekan Sokağına vardim. Bu sokaktan daha once gectigimi elbette hatirliyorum ama daha onceden burdaki dukkan ve kafelere alici gozuyle bakmadigimi simdi farkediyorum.



Galata cevresinin canlanmasiyla silkelenen bir cok sokaktan biri de bu sokak. Bir rivayete gore, eskiden cam ile kapliymis bu sokagin ustu. Hayal etmeye calismama ragmen gozumde canlandiramiyorum. Camekan sokağın bugunku sakinleri, bir cok giyim, aksesuar ve tasarim urunleri satan butikler. Birde bu giyim kusam butiklerinin yani basinda, butik bir kafe var. Biliyorum bu cevredeki butun kafeler butik diyorum ama ben hic bu kadar kucugunu gormemistim. Hatta bu kafeyi, buyuk ihtimalle kucuklugunden dolayi bugune kadar farketmemisim. Onunden gecerken, iceriye dogru bakinca hic niyetim olmamasina ragmen kendimi icerde buldum. Biri asma iki katli, tugla duvarli, duvarlari ayna cerceve ve anilarla kapli bu sirin mekanin sahibi Yildirim Kayi, guler yuzuyle karsiladi beni. Mekan o kadar kucukki, icerde kaynayan cay sanki benim masamda kayniyor gibiydi. Mutevazi menusu, iceceklerden ve ev yapimi bir kac tip tatlidan olusan bu kafenin 5 senedir burada olduguna inanamadim ve mekanin kucuklugunu firsat bilerek, ust kattaki yabanci kafilenin caylarini tazelemedigi aralarda Yildirim Bey ile muhabbet etme firsati buldum. Bu kafeyi acmadan once, antika esyalar satiyormus ama isler bozulunca careyi farkli bir girisimde bulmus. Her gun en cok cevredeki yabanci sakinler ve turistler geliyor, muhabbet guzel oluyor dedi mesela. Ingilizce biliyor musunuz diye sorunca, 'yok, gerekte yok ki..' dedi ve ekledi 'sen bakma, ben torun torba sahibi adamim ama bu islere merak saldim, cunku cok zevk aliyorum. Mesela genclerin tutunarak zor ciktigi bu merdivenleri, ben gunde 100 kere rahat tutunmadan inip cikiyorum...'.

Hiç yorum yok: