11 Nisan 2009 Cumartesi

Bahar Geldi



Bahar geldi de ne iyi oldu. Hava artık geç saatlere kadar aydınlık oluyor, toprak çimen bi güzel kokuyor, sabah uyandığımda pencereden sızan güneş uyanmak için sebebim oluyor. Kendimi tshirt ile dışarı atmaktan, sürekli çiçek böcek fotoğrafı çekmekten alıkoyamıyorum. Ama napiyim, sürekli farklı cins ve renk çiçekler görüyorum sokaklarda, parklarda, kaldırımlarda. En sevdiklerime gelince; baharlara hayranım ama bence laleler bambaşka...

Bende neymis, ne değilmiş, nerelilermiş diye merak ettim. Meğer kendisi zambakgillerdenmis ve anavatanı Kazakistan'mış. Türkiye'nin bir çok yerinde olmasina karsin, en cok Nevsehir civarlarinda varmis. Baska yerlerden toplanan soganlar sehrimizi elbette şenlendiriyor ama yerinde kendisini doğal olarak görmek çok daha güzel olurdu diye düşünüyorum. Birde kendisi doğu kültür ve mitolojilerinde özel bir yere sahipmis. Mesela mitolojilerde lalenin ortaya çıkışına dair farklı ve çok çeşitli hikâyeler varmis. Bunların en ünlüsü ve özellikle doğu edebiyatında en sık kullanılanı Pers mitolojisindeki lalenin kökeni söylencesi diyor wikipedia. Bu söylenceye göre yaprağın üstündeki bir çiğ tanesine yıldırım düşmüş, böylece çiğ tanesi ve yaprak alev almış. Daha sonra donmus ve lale meydana gelmis. Bu hikâyeden yola çıkarak, lale çiçeğinin ortasındaki koyuluğun bu yanma işleminin sonucu olduğuna inanılırmıs... Ici bir yana, kendisi bastan asagi cok zarif, kibar, asil duruyor kanimca. Galiba en kisa zamanda gidip kendime bir demet lale almam lazim onlar kapanmaya baslamadan, durum bunu gosteriyor...

Hiç yorum yok: