25 Ekim 2009 Pazar

Pazar Panayırı



Pazar günü Maçka parkı’ndaki Lunaparkta panayır vardı. Masa kiralayıp eskilerini satanlardan, alışveriş yapmaya, satılanlara bakmaya ya da sadece bizim gibi curcunaya dalmaya gelenlerle doluydu alan. Kalabalıkla ilgili olarak, kuru bir kalabalık vardı desem yanlış demiş olmam sanıyorum, çünkü satılan ikinci el eşyalara pek rağabet varmış gibi gelmedi bana. Panayırın genelinde, gerek insanlarımızın ikinci el eşyaya verdiği değer ile, gerek orada satılmaya değer görülmüş eşyaların sıradanlığı, orjinallikten uzaklığı ile bi kopukluk vardı eşyalarla insanlar arasında.

Amerika'da insanların kendi garajında gerçekleştirdiği 'Garage Sale', elden çıkarmak istedikleri kullanılmış eşyaları satmak, hem evde boş yer açmak hem de vergi vermeden istenmeyen parçaları nakite dönüştürmek için klasik bir yol. Halbuki bizde hiç ilgi çekmeyen, insanların aklının ucundan bile geçmeyen bir hareket. Genelleme yapmak istemem ama Türk insanına göre, başka birinin kullandığı bir eşyayı alıp kullanmak çok saçma, yenisini, temizini, sıfırını almak dururken... Halbuki kıyafetler, kitaplar, oyuncaklar, cdler bu tarz bir alışveriş için çok uygun olabilir. Kullanılmayan, köşeye tıkılan eşyaların kaderini değiştirmek bu tarz panayırlarla mümkün kılınabilir. Hem mevsim geçişlerinde hem de hayatımızdaki dönem değişikliklerinde biraz temizlik hepimize iyi gelir. Bir Amerikan Atasözü'nün de dediği gibi, 'Bir adamın çöpü, diğerinin hazinesi olabilir!'... ;)

Hiç yorum yok: