6 Kasım 2008 Perşembe
Mustafa
Ne kadar cok konustu insanlar bu film ustune; merak etmemek, gitmemek imkansiz bir hale geldi. Bende kalemine inancimin sonsuz oldugu Can Dundar'in bu filmine, ne idugu belirsiz önyargılarla dolup tasar bir sekilde gittim. E bir sekilde de gardimi almistim elbette. Suclamaya neden olabilecek her replik ya da gorsel girdiginde kendi icimde curutmeye hazirdim karsi tarafin tezlerini.
Film bittiginde bende de bir hayal kirikligi yok degildi ama kesinlikle diger insanlarin yasadiklari cinsten degil. Benim hayal kirikligim yanlis beklentiler icine girmis olmamdan dolayi, bir belgesel yerine bir film bekledigim icin oldu. Tamamen benden kaynaklanan bir durum. Filmi gorsellik ve icerik acisindan degerlendirecek olursam, iste bu gorsel kisim beni hayal kirikligina surukledi... Can Dundar'in kendi aciklamalarinda da belirttigi gibi, televizyon sahnesinden sinema perdesine gecis yapacaklari da belli olduktan sonra belgesele ihanet etmeden drama unsurlari eklemek ya da genc kusagin kolay izlemesini saglamak uzere animasyonlari zorlamak gibi islere giristiklerinden bahsediyor ama hep cok temkinli bir sekilde ilerlediklerinin altini surekli olarak ciziyor. Iste bende bu noktada bu kadar temkinli davranmalarinin filmi biraz tikanikliga surukledigini dusunuyorum. Fragmanlarda gosterilen Mustafa'nin Langaza’daki karga sahnesi ya da yurtsuzlugunu simgeleyen tepede cali cirpidan kendine ev kurdugu sahne gibi sahneler beni daha farkli, gorsel acidan daha yaratici bir belgeselimsi film beklemeye itmisti sanirim.
Gelelim icerik konusuna ... Acimasizca elestiri yapan insanlarin dusunmekten yoksun, yorumlamaktan yoksun, ezberci kisiler olarak goruyorum. Insanlarin sagda solda yaptiklari yorumlara bakip dehsete dusuyorum. Yok efendim 'Yalan yanlış bilgilerle tarihi saptırmalarla dolu film' demis kimisi, kimisi 'atatürk'ü aciz göstermeye çalışıyorlar' demis, yok alkolikmis, yok eksik ve hatalarindan bahsediliyormus, yeterince basarilarina yer verilmiyormus...
Can Dundar ne diyor? Ben Ataturk'u anlatmiyorum, Mustafa'yi anlatiyorum. Onun ne kadar buyuk ve basarili bir asker ve devlet adami oldugunu zaten biliyoruz. Tarih yazmayi basarmis, turlu zorluklari asmayi becermis Ataturk, bir robot degil ki... O da bir insan; onunda mutluluklari, sıkıntıları, korkulari, ihtiyaclari var; butun insanlar gibi. Insanlar bu filmin dogaustu bir varlik olarak bize anlatilan, belletilen, turlu dusunceleri ezberletilen Mustafa Kemal Ataturk olgusunu catirdatan bir yapim olarak goruyor. Halbuki onun da bir insan oldugunu bize hatirlattigi icin ben yanlis bulmuyorum.
Mustafa Kemal Ataturk'un de bir insan oldugunu anlatan basarili bir belgesel, evet. Ama aktarim bicimi olarak beklentilerimin altinda, sıkıcı bir yapim olmus diye dusunuyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder