18 Kasım 2008 Salı

Iyi ki dogdun, Ipek!



Pazar gecesi Nihan'dan telefon geldi. Ertesi gun, yani 17 kasim Pipet'in dogumgunu oldugundan nasil bir atraksiyona gecilecegini konustuk ve tabii ki de bir surpriz plani ustunde durduk;). Nihan'in onerisi kulaklara cok hos geldiginden, DigiMind ofisine bir baskin planini hayata gecirmeye karar verdik. Nihan sabahtan Ipek'e eslik etti; Merve, Mehlika ve ben de daha sonradan damladik ofise, elimizde pastamiz ve inek olduguna inandigimiz (daha sonra ofise yerleseceginden bi haber oldugumuz) terliklerle. Burnumuzu cama dayamis iceri bakarken bir sonuc alamayinca, Elif yardimimiza kostu. Mumlar yanar pozisyonda super bir giris yapamasakta iceriye, Ipek yine de sasirdi ve sevindi diye dusunuyorum;)




Mumlar yakildi, fotograflar cekildi, kasikla pasta kesildi, ellerle yenildi. Okula gitmek konusunda oldukca kararli gozukmesine ragmen Ipek caydirildi ve ofisin alt katinda yayildik. Ayni eski gunlerdeki gibi, cok iyi geldi toplanmak kizlarla. Muhabbet ederek aksami ettikten sonra da, aksam yemegine ciktik.



Asmalimescit Otto'ya gidecegimizi duyunca baya sevindim dogrusu. Uzun zamandir Otto'yu duyup, cok merak ediyordum. Kismet fotograf makinamin yanimda olmadigi bu guneymis... Onun icin sadece yediklerimden ve begendiklerimden bahsedebilecegim.

Aslinda benim methini duydugum Santral Otto idi, Santral Bilgi Universitesi icindeki. Ama ha Santral, ha Asmalimescit farketmez diye dusundum ve dekorasyonunu ve yemeklerini merak ederek Otto'nun yolunu tuttuk. Web sitesini gordugumde tarz olarak daha farkli bir yer canlansada aklimda, minik ama hos ve rahat bir mekan karsiladi bizi. Masalari kaplayan menuler ustunde uzun bir cebellesme sonunda Biftekli Salata yemeye karar verdim. Ofis ile ev arasinda gelgitlerim rutine oturdugundan beri, yediklerime hic dikkat edemez oldugumdan, salata ve sebze tuketimine tez zamanda donmeyi planliyordum. Once masada cogunluk pizza yerken, benim salata yeme fikri hosuma gitmese de, bifteklerin tadi damagimda kalinca ne kadarda dogru bir secim yaptigimi farkettim. Digerlerinin tadini bilemem ama bu salatayi siddetle tavsiye edebilirim. Ayrica menude risotto, aperitivo, dana carpaccio, parma prosciutto ve bol miktarda bulunan pizza seceneklerini gorunce, italyan mutfagi agirlikli gibi gelse de az ama oz bu menude cok farkli tatlarda mevcut. Hem sahsen ne kadar az secenek, o kadar kaliteli yemek diye dusunuyorum.

Enteresan olan noktalara gelince, pizzanin boyunu merak edenler icinde, menunun alt kisminda 35 cmlik bir cetvel mevcut (grafik bir ayrinti olarak gozumden kacmis degil;). Ayrica her masada, icinde pastel boyalarin oldugu birer bardak var; sanirim insanlar menulerin uzerine yazi yazabilsin ya da bir seyler karalayabilsin diye, en azindan biz oyle yaptik ve eglendik. Fakat beni rahatsiz eden bir konu var ki, bu da insanlarin bu pastel boyalari duvarlari karalamak icin kullanmasi. Daha onceden Kanyon Numnum'da da gordugum bu goruntu bana hic estetik ya da sempatik gelmiyor, hatta rahatsiz ediyor diyebilirim.

Neyse, yemek fotograflari koyamadigim icin kendimi affettirmek adina, cok begendigim web sitelerinden indirdigim menuyu de buraya koyuyorum; ne var ne yok, nedir ne degildir gorebilin diye;)

Hiç yorum yok: