5 Haziran 2010 Cumartesi

'Söyle Rabbin kimse O'na tapayım!'



Mekanlar tanıdık, insanlar tanıdık, durumlar hepsinden tanıdık.
Uzak ihtimal, o kadar sade ve içten ki, film izliyor gibi hissetmiyor insan kendini. İstanbul Galata'da bir caminin genç müezzini olan Musa ile rahibe olmak isteyen bir genç kızın, Clara'nın karşılaşması ve aralarındaki durumun hikayesi belki her gün karşımıza çıkacak cinsten değil ama böyle bir şey olsa ne kadar uç bir örnek olur diye aklımızdan geçecek cinsten. İnsanlık halleri bu kadar yalın ve doğru anlatılır gibime geliyor. Film resmen '...hayat işte bu ya..' dedirtti. Dışardaki bütün bu kalabalığa rağmen aslında ne kadar yalnız olduğumuzu bi kere daha farketmemi sağladı filmin sessiz akışı... Bu arada Görkem Yeltan'ın oyunculuğu süper, Nadir Sarıbacak'ın oyunculuğu onu gerçekten de müezzin sandıracak cinsten. Pek çok beğendim.

Hiç yorum yok: