19 Mayıs 2010 Çarşamba

Yangın

Gün geçmiyor ki, bizim sokakta bir olay olmasın. Olaylardan bazılarını yazmaktan kaçınmama rağmen, yanımızdaki otoparkta bulunan bir arabada çıkan yangını yazmadan duramayacağım sanırım.



Yangın bu, her zaman her yerde karşımıza çıkabilir, yani çok üzücü ama enteresan olan bu değil. Enteresan olan, alevlerin bir türlü zaptedilememesi ve bu olayın bir aksiyon filmiymiş gibi her yaştan oldukça kalabalık bir seyirci kitlesi toplayabilmesi...


Biz sakin sakin dükkanımızda otururken, normalde oldukça sakin olan sokağımızdaki koşuşturmaca dikkatimizi çekti. Bir baktık ki, alevler ve dumanlar sarmış ortalığı. Uzun zamandır arabasını otoparktan çıkarmayan bir kadının kontağı çevirmesiyle araba alev almış. Öncelikle esnaf toplanmış, herkesin ellerinde yangın tüpleri... O kadar yakınımızda olunca biz de merak ettik, köşeden bir bakalım dedik. Baktık baktık ama olayın sonlandığını bir türlü göremedik. O sırada Okçu Musa İlköğretim Okulu da boşaldı, çocuklar doluştu olay yerine. Üst üste yangın tüpleri sıkılmasına rağmen, alevler bana mısın demedi. İtfaiye arandıktan sonra, sesi gelmesine rağmen kendisi bir türlü gelmedi. Süre uzadıkça, sinirler gerildi. Yoldaki çalışma ve yanlış yerlere park edilen araçlar dolayısıyla İtfaiye aracı hiç gelemedi... Düşünmesi bile korkunç, iyi ki bir konutta böyle tatsız olay yaşanmadı. Bir baktık, ellerinde tüpler ile yürüyerek geldi ekip ama yetmedi. Bütün mahalle var gücüyle, el birliğiyle çalış, su varili üst üste doldurulup yol yapımında kullanılan kepçeyle alevlerin üstüne döküldü. Biz de olaya bir tüp ve kova ile katılmış bulunduk, yine de alevlerin kontrol altına alınması yarım saatten uzun sürdü. En son polis ekibi de gelince, bize yetti bu kadar atraksiyon ve sakin dükkanımıza geri çekildik.


Hiç yorum yok: