16 Mayıs 2009 Cumartesi

Saturno Contro



Ferzan Özpetek'ten Bir Ömür Yetmez, gecen sene italya'da iken izlemeye basladigim ama sonunu teknik nedenlerle getiremedigim bir film. Damla'cik 'ozledimm!' diye arayinca ve bana bu filmi hatirlatinca, hafizami tazeleyim istedim, oturdum filmi bir kere daha izledim.

Kirkli yaslarina gelmis bir grup arkadasin dostluklari, iliskileri, hayati sorgulamasi etrafinda donen film, yer yer insani gulumsetirken bazen de uzuyor. Hepimizin icini fena yapan beklenmedik bir olay ile golgelenen hayatlar, birbirlerine destek olmalariyla gerektigi gibi devam ediyor. Hic birinin hic bir seyi kabullenmemesi, onun yerine birbirini anlamaya calismasi ve paylasmasi cok anlamli. Ne de olsa hayat kisa, omrumuz planladiklarimiza yetemiyor. Onemli olan tek sey, zamanin tadini cikarmak ki, bu da ancak sevdiklerimizle paylasmakla olacak... Ayrica Özpetek'in kadrajlari, cok trajik bir olay sirasinda kameranin ordan uzaklasip etraftaki diger alakasiz hayatlari da izleyiciye aktarisi, hayatin devam ettigini gostermenin cok guzel bir sekli. Kalabalik yemek masasi sahneleri ise hep favorim. Istiyorum ki, bende onlarin arasina katilayim.

1 yorum:

Damla Cihangir dedi ki...

Ben de o zaman 'bir omur bize de yetmez' ama elimizden geleni de yapariz bir omure sigdirmak icin diyorum Gozdecim... ;)