16 Nisan 2011 Cumartesi

Maroon 5

'Havalar da ısındı, bir konsere gitsek açık havada tam olacak' diye düşünürken, 15 Nisan'da Maroon 5'ın Kuruçeşme'de olduğunu öğrendim. Eski göz ağrılarımdan olunca, çevremdekileri konser için örgütlemeye çalıştım ama nafile... Konsere 1 ay olunca, kimse harekete geçmedi. Ama gün geldi ve can ciğer kuzu sarması kardeşim:) bana sürpriz bilet aldı, almış yani. Valla ben bişi demedim, tamamen kendi hür iradesiyle cereyan etmiş olay! Maroon 5 biletinin alınması güzel, Görkem'in bana konser bileti alması konserden güzel... Sonuç olarak, cuma günü heyecanla! beklendi.


Konser o kadar heyecanla beklendi ki, stüdyoyu kapatıp Tophane'ye indiğimde stüdyo alarmının alarm vermesini bile takmadım... 'Yanlış alarmdır' dedim ve Beşiktaş'ın yolunu tuttum. Keşke geri dönseymişim... Saatler geçti, alarm da telefonum da susmadı. Annemle babamın telefonları da cabası. Bense Beşiktaş'tan tekneye binip Arena'nın yolunu tuttum. Alarm şirketinin üstüne düşeni yapıp, sistemi kapatabileceğini düşündüm. Yanılmışım. Öyle bi yetkileri yokmuş... Sonuç olarak konser bitene kadar alarmı çaldırmış olabilirim... Mahalleliden burda özür dilerim:)


Gelelim konsere. Bir kaç rötarla içeri girdiğimiz konser tam zamanında başladı. Sahneye biraz uzak kalınca, Adam noktasaldı ama olsun:) Müzik güzel, bira güzel, sahneye yaklaşmaya çalışmak güzel derken, konser bitti! Keyifli bir akşamdı ama konser çok matah değildi. Yeni albümlerinden bi haber bi insan olarak, yaş ortalamasının düşüklüğüne şaşırarak geçirdim akşamı. Konser alanını güç bela terkettik ve grubumuzun geri kalanından ayrı düştük maalesef. Gecenin geri kalanında ister tembellikten densin ister yorgunluktan, bi daha buluşulamadı...


Gecenin devamında istikamet stüdyo... 'Bi kedi gördüm sanki...' diyerek alarm tetikleyicisini tespit eden güvenliğimiz sayesinde konseri rahat geçirdim ama alarmın her an çalıyor olma ihtimali zehir etti konserin bir kısımını bana. Dükkana girip, kediyi de bulamayınca önce bi delirdim ama sonra olay tatlıya bağlandı. Kedi korkusunu atınca, dükkandan fırladı gitti. 10 dk. sonra da, karşımızdaki terkedilmiş binanın 2. katınındaki fransız balkon demirlerinde gerinirken görüldü...


Hiç yorum yok: