10 Nisan 2011 Pazar

Atlıtur

Geçtiğimiz hafta uzun zamandır planlanan, randevu alınmasına rağmen defalarca ertelenen Atlıtur maceramızı hayata geçirmeyi başardık. Bir fırsat sitesinden alındığından içimize kurt düşmeliydi ama biz yine şüphelenmedik. Bu tip sitelere olan kıllığımı çevremdekiler iyi bilir aslında ama benim de, onların da saf bi anına gelmiş olacak, almış bulunduk. Fırsatımız şöyleydi...


Atlıtur Kulübü'nde Leziz Çiftlik Kahvaltısı ve 1 Ders Binicilik Eğitimi 100 TL Yerine %71 Fırsatla 29 TL!

Hem kendinize, hem de çocuğunuza Groupon satın alarak atların büyüleyici doğasıyla tanışabilir, at binmeyi öğrenme yolundaki ilk adımınızı atabilirsiniz. Atlıtur Kulübü'nün deneyimli eğitmenleri ve birbirinden güzel atları, hayatınızın sonuna kadar unutamayacağınız bu anı paylaşmak için sizi bekliyor.

Üstelik leziz bir çiftlik kahvaltısı da cabası!

Taptaze, lezzetli ve tamamen organik ürünlerden oluşan çiftlik kahvaltınızda sizi şunlar bekliyor:

  • Beyaz peynir
  • Tulum peyniri
  • Yeşil ve siyah zeytin
  • 3 çeşit organik çiftlik reçeli
  • Haşlanmış yumurta
  • Sosis
  • Domates
  • Salatalık
  • Simit ve ekmek
  • Çay

İstanbul'un içinde, şehrin tüm kaosunu geride bırakmanızı sağlayan Gümüşdere Köyü'nün sessiz sakin atmosferinde bir yandan leziz bir çiftlik kahvaltısının tadını çıkaracak, bir yandan da Atlıtur Kulübü'nün profesyonel binicilik eğitmenlerinden 40 dakika sürecek ilk binicilik dersinizi almanın keyfini yaşayacaksınız!

--
Nerden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum yani. Gerçi aradan 2 hafta geçtiği için sinirim de geçti ama vaadedilen ile karşılaştığımızı paylaşmadan edemeyeceğim.

Web sitelerindeki fotoğraflar biraz aklımızı karıştırmış olacak, Zekeriyaköy'ün içinden geçip Gümüşdere Köyü'ne varana kadar, o kadar güzel ve yeşil bir güzergahtan geçtik ki, avuç içi kadar tesisi gördüğümüzde yaşadığımız şok görülmeye değerdi. 4 tarafı kapalı, (m2 vermek istemem:) ufacık bir alan karşıladı bizi... Olsun dedik, leziz çiftlik kahvaltısı ederiz biz de ve ilk intibayı bastırmaya çalışarak içeri geçtik.


İçeri geçince bir de ne görelim ?! Dışardaki alandan daha da ufak bir alan, tek tük masalar, daha önce ne olduğunu tam bilemediğim yerden bozma bir yer... kristal bir avize:) ve pelüş atlar... Kahvaltıya gelecek olursak, üstü streç filmle servis edilen domates, salatalık, peynir, zetin tabağı diyim ben, ha bi de pişmemiş sucuk dilimleri... Leziz çiftlik kahvaltısına benzemiyor, değil mi? 3 çeşit organik çiftlik reçeli ya da simit falan yok dememe gerek yok heralde. Tam bir hayal kırıklığı...


Gelelim at binme kısmına. Saat 12'ye 6 kişilik randevu almamıza rağmen, gerek bir televizyon çekimi, gerek ekstra ödeyerek safariye, yani atla 4 dört duvar dışına çıkmayı talep edenler yüzünden ellerindeki at sayısının yetersiz kalması dolayısıyla 40 dk sürecek program için grubumuzu ikiye ayırdılar. 2 farklı grup, aynı anda 40 dk'lık hizmeti alamıyor dememe de gerek yok heralde! Oturduk bekledik sıramızı bizde. Elbette programımızın gerisine düştük ama başka bir işimiz olamayacağından! kimsenin umru olmadı. Son olarak profesyonel binicilik eğitmenim altta görülebilir, Emre. Atımın ismi de Pinokyo:) Birbirinden güzel atları şeklinde lanse edilen Atlıtur atlarından değil kendisi, çünkü yaşını sorunca kiralık olduğunu öğrendim Emre'den.


Atlıtur'un da dediği gibi Gümüşdere'ye gidince,
'Hayatınızın sonuna kadar unutamayacağınız bir anı bekliyor sizi!' :)

1 yorum:

Unknown dedi ki...

kesinlikle atlıtur berbat biryer sakın gitmeyin, bizde groupondan sınırsız kanat ve at binme için kupon aldık, sınırsız kanat bildiğiniz yanmış kanatı getirdiler, kanatları tuzlamaya bile zahmet etmemişler (bırakın baharatı lezzeti), daracık küçücük bir alanda (bildiğin ahır ortasında) ata biniyorsun yazık atlar bile gidemiyor. sakın gitmeyin pişamn olursunuz