Beyaz şarabımızı yudumlarken, orta masadaki soğuklardan başladık, ara sıcaklara ara vermeden devam ettik. Ana yemekleri ise hiç göremedik... Sanıyorum bir seçim yapmamız gerekiyormuş, soğukların ve ara sıcakların bizi bu kadar zorlayacağını düşünmedik.
Balık çorbası, deniz mahsülleri pilavı güzeldi ama karamelize soğanlı çiputa filetosunın, somon dilimleri arasında közlemiş patlıcanın ve ızgara ahtapotun tadı damağımda kaldı. Aklım ise Kosinitza'da... İşletme sahibi İbrahim Özyürük'ün ilgi ve alakası takdire şayandı desem, abartmış olmam heralde.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder