26 Mart 2012 Pazartesi

Guerilla Knitting



Emin sayesinde Guerilla Knitting ile de tanıştık. Kendisi bir süredir örgüye merak sarmış, elinde yün ve şişlerle gezmese de, örgü ve pon pon yapımından bahseder olmuştu. Sıraselviler buluşmasına biz de Ayşegül ile katıldık, ucundan elimiz yüne değdirdik.

Yeri geldiğinde annem anneannemin ne kadar iyi örgü ördüğünden bahseder. Kendisi de istese eksik kalmazdı diye düşünüyorum ama Görkem'in doğumundan sonra elini yüne şişe değdirdiğini hatırlamıyorum. Dolayısıyla ben de baya yabancı kalmışım örgü durumlarına.

Guerilla knitting sayesinde örgüyle tanışmak kısmetmiş. Biz gittiğimizde Taksim Gezi Parkı'ndaki kesilmek üzere işaretlenmiş ağaçlara dikkat çekmek için ağaçları kaplayacaklardı. Sonra fotoğraflarını facebookta gördüm ve burda paylaşmak istedim. Dünyanın bir çok yerinde gerçekleştirilen çok renkli ve keyifli bir proje. İnanılmaz başarılı örgü örnekleri yok değil.



Photo: Örgü-t, Laura Hagnäs

25 Mart 2012 Pazar

Karaköy keyfi



Harika bir pazar sabahı. Havalar ısınmaya başladı ve ben hemen ilk kaçamağımı yaptım. Kahvaltı için deniz kenarına gidelim dedik ve Mehli ile Karaköy sahile indik. Denize sıfır parketme opsiyonunun şaşkınlığını atamadan, Tophane yönüne yürümeye başladık. Karaköy'deki Fransız Geçidi'ni sürekli duymama, Kağıthane'yi görmek istememe, Bej'de keyif yapmayı planlamama rağmen, Hakan San'ın Fashion@Eye Pop Up dükkanı itici bir gün oldu bizim için ve iştah açıcı bir kokunun peşinden gider gibi ayaklarımız yerden kesilmiş bir şekilde Fransız Geçidi'ne sürükledi bizi.

Taze çiçekler eşliğinde, kahvalt çanağı, taze mi taze ayva reçeliyle gelen alman ekmeği gibi mini mini ve lezzetli seçeneklerle sabahın tadına doyum olmadı. Sonrasında kısa bir Kağıthane turu (Galip Dede üstündeki çıkmaz sokakta bulunan yeni şubesinde ilk heyecanımı üstümden attığından, kısa sürdü) yapıp, Fashion@Eye'a geçtik.



Gözlük bakarken kendime pek bir şey yakıştıramayıp sıkılan bir insanım aslında ama sıcak karşılama ve tatlı sohbetimiz sayesinde Fashion@Eye maceramız o kadar keyifliydi ki! Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.. Sanki kendimize biçilmiş kaftan gibi içimize sinen yeni gözlüklerimiz ile ayrıldık Karaköy'den. Hakan San, sabah neşemize neşe kattı desem yeridir. Artık etrafıma daha da pozitif çerçeveden bakıyorum gibi hissediyorum.

20 Mart 2012 Salı

Kriz anı yönetimi



Bu aralar Be Made Ceramic Works pek hareketliydi. Kendi koşuşturmacam arasında hiç yardımcı olamadım ama arada uğrayıp Patroniçe'nin kriz anını ne kadar güzel idare ettiğine şahit oldum. Ufacık atölyede şarkılar ve tatlılar eşliğinde sabahın köründen gecenin körüne çalışıp durdular, yaratıcı dokunuşlarla birbirinden güzel şeyler ortaya çıkardılar :)



Bir de el emeği göz nuru ürünlerin değerinden anlasa keşke bazı insanlar...

10 Mart 2012 Cumartesi

Kitchen Guerilla



Maslak-P Blok, Kitchen Guerilla etkinliğinin 4.süne ev sahipliği yaptı. Değişik bir cumartesi için farklı bir yemek etkinliği duyunca, dayanamadım, Neslihan ve arkadaşlarına takıldım. Kapıdan girer girmez, yemek, tatlı ve içecek kuponlarımızı alıp içeri geçtik. Müzik eşliğinde açık mutfakta hazırlanan yiyeceklerimizi, yani pancarlı olduğuna inandığım kısırla servis edilen 2 farklı tip burgermizi yedik. Mekan, ortam, yiyecek ve içecekler iyiydi hoştu, tatlı ise tam bir fiyasko! Biraz gelenekselci olabilirim ama wasabi sorbet de nedir yahu?!

2 Mart 2012 Cuma

Uludağ



Annemlerle Uludağ için yola çıktık. Vapur binmemizle bütün havam değişti. Belki yurtdışına çıkma fırsatı bulamıyoruz kayak için ama olsun, Uludağ da sezon sonu sakinliği ve iyi kar seviyesiyle bana yetti.



Arada sırada bastıran sise rağmen, hava genelde güneşliydi. Unuttuğum pistleri baştan keşfettim, üniversitedeki kayak takımı antremanlarını ve kapı çalışmalarımız yadettim...



Her şeyden önemlisi temiz havayı ciğerlerime doldurdum, kafamı boşalttım. Midemi de sucuk ekmekle doldurmuş olabilirim... İstanbul'a yenilenmiş olarak döndüm. Stüdyoya özlemle dönmeyi çok seviyorum.

1 Mart 2012 Perşembe