21 Aralık 2008 Pazar

Brunch



Kuzenler sehre dokulduler. Biri Seattle'dan, biri New York'tan, biri de Edinburg'dan Istanbul'a donduler. Yurtdisinda yasarken, Istanbul'a kisa bir tatil icin donmek ne kadar tatlidir, gecen seneden cok iyi biliyorum sanirim. Yani onlarin neler hissettiklerini tahmin ediyorum. Insan o anda sadece 1-2 haftaligina evine dondugunu unutuyor ve aile ile hasret giderdikten sonra ilkokul, lise, universite demeden dostlarinin hepsini gorme istegi tavan yapiyor.. Istek o kadar yogun oluyor ki, kisi elinden geleni ardina koymuyor, her aksam farkli gruplarla aksam yemegi icin bulusuluyor, kosturup duruyor. Tabi bu durumda, kuzenlere fln sira gelmiyor oyle kolay kolay.

Annem bir aksilik olmasin diye, hemen bir organizasyon yapti gectigimiz pazar. Dayimlari, amcamlari bize davet etti bruch icin.
Guzelcene yenilip icildi, yediklerimize dikkat etmeye yine mola verildi. Butun kuzenler biraraya toplandi, dunyanin dort bi tarafindan havadisler paylasildi. Bu toplantilar yabanci degil sonuc olarak bana ama saf degistirmek enteresan oluyormus. Buyudum ya, artik onlar giden ben Istanbul'u bekleyenim. Ama bunu seve seve yapiyorum, donus yaptigimdan zerre pisman degilim. Onlarin da okullarini bitirip donmelerini dort gozle bekliyorum.

9 Aralık 2008 Salı

Straubing



Straubing, Bavyera bolgesinin asagisinda 44000 nufuslu, bildigimiz sehir. Gerci bildigimiz sehirlere, daha dogrusu sehire uzaktan yakindan benzemiyor ama olsun. Mitterfels'den sonra buyuk bir yerlesim merkezi. Tatilimizin ikinci gununde asil planimiz Prag, Viyana gibi farkli sehirlere, hatta ulkelere gitmek olmasina ragmen evimize yakin yerlerde takilmaya ve kesif turlari atmaya karar verdik. Avrupa'daki en uzun ikinci nehir olarak adi gecen Tuna (Danube) nehrinin yanina kurulmus bu sehire girmemizle, kendimizi saat kulesinin de bulundugu sehir merkezinde bulmamiz bir oldu. Kilisenin etrafinda dizilmis, artik nerdeyse hic biri bize yabanci olamayandukkanlarla cevrili meydanda bizi Noel susleri, canlari, isiklari ile kapli Noel pazari karsiladi. Suslerden gozukmeyen ahsap kulubelerde; balmumundan mumler, yilbasi kurabiyeleri, sekerlemeler, agac susleri satiliyor ve acik havada olmamiza ragmen havayi kaplayan kokusundan dolayi varliginin farkedilmemesi imkansiz sicak sarap standlari yer aliyordu... Insan alsa da, almasa da, bir seyler icse de icmese de, butun bu ayrintilar, renkler, kokular insanin icini isitmaya yetip artiyordu.

8 Aralık 2008 Pazartesi

Mitterfels



Mitterfels; Almanya'nin guneydogusunda, baskenti Munih olan Bavyera bolgesinde bir yerlesim birimi. Annem bayram tatili icin RCI araciligi ile bize super bir tatil programi yaparken, her zaman ki gibi aklindan bin turlu fikir ve plan geciyormus ve de Mitterfels'in 2500 nufuslu ufacik bir yer oldugunu bilmesede, tahmin ediyormus.

7 aralik sabahi, Istanbul-Munih ucusunda sonra, pasaport memurunun Mitterfels'i duydugunda yuzunde beliren saskin ifadeye anlam veremeyerek arabamizi kiraladik ve 150 kmlik mesafeyi bir cirpida astik. Mitterfels'e pazar aksami vardigimizda, elbette ki sokaklarda in cin top oynuyordu. Su ve ekmek bulabilmek icin akla karaya sectik. En sonunda bir benzinciden dondurulmus ekmek ve nutella gibi ana! ihtiyaclarimizi karsiladiktan sonra odamiza geri donduk;). Neyse ki, pazartesi sabahi koyumuz biraz hareketlendi. Ve biz resepsiyondan, aslinda Mitterfels'in bir nevi spor merkezi oldugunu, havuzlarin, tenis kortlarinin, ormanlarin icinde yurume parkurlarinin oldugunu yani buranin asil yazin canlanan bir yer oldugunu ogrendik. Ama ustu karla kaplanmis agaclar, bitkiler, ahsap kulubeler, evlerin yilbasi icin bahcelerine koyduklari susler o kadar guzeldi ki, bir gun buraya tekrar gelecek olsam, yine kisin gelmek isterdim diye dusunuyorum. Yine annemlerle ormanda yuruyus yapmayi ve Gorkemle bisiklete binmeyi, diger aktivitelere tercih ederdim.

3 Aralık 2008 Çarşamba

Iyi ki dogdun, Nihan!

Farkettik ki, sevgili Nihan'in dogumgunu bayrama tekabul ediyormus ve o zaman kizlar toplanamayacakmis, hemen kizkiza yemek organizasyonumuzun icerigini degistirdik, daha dogrusu genislettik. Nihan'in dogumgununu bu aksam kutlamaya karar verdik ve tabii ki de ona haber vermedik;) Surpriz artik bizim gobek adimiz oldu diyebilirim yani.. Planimizi, Nihan'in sombrerolu bir dogumgunu cocugu olmak istegi uzerine kuraraktan, meksika restorani Ranchero'da toplanmayi uygun bulduk. Burritolari yerken surprizimizden habersiz Nihan'in, arka masadaki dogumgunu cocugunu gordugunde, gozlerindeki neseyi gormek ne kadar dogru duyumlar aldigimizin kaniti oldu. Yemeklerimiz bittikten sonra, bizim dogumgunu cocugumuzunda pastasi ve sombrerosu geldi ve sanirim yine sasirtmayi ve sevindirmeyi basardik!




Mutlulugunun kaniti, Nihan o sombreroyu hic ama hic basindan cikarmadi. Hatta izin verselerdi, yaninda alip gitmeye hazir bekliyordu...;)